NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
80 - (343) وحدثنا
يحيى بن يحيى
ويحيى بن أيوب
وقتيبة وابن
حجر (قال يحيى
بن يحيى:
أخبرنا. وقال
الآخرون:
حدثنا
إسماعيل، وهو
ابن جعفر) عن
شريك (يعني ابن
أبي نمر) عن
عبدالرحمن بن
أبي سعيد
الخدري، عن
أبيه، قال: خرجت مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يوم الاثنين
إلى قباء. حتى
إذا كنا في
بني سالم وقف
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم على باب
عتبان. فصرخ
به. فخرج يجر
إزاره. فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "أعجلنا
الرجل فقال
عتبان: يا رسول
الله! أرأيت
الرجل يعجل عن
امرأته ولم
يمن. ماذا
عليه؟ قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إنما
الماء من
الماء".
{80}
Bize Yahya b. Yahya ile
Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbni Hucur rivayet ettiler. Yahyr. b. Yahya «Ahberana»
diğerleri ise «Haddesana» tabirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize İsmail -ki
İbni Ca'fer'dir- Şerik'ten yani ibni Ebi
Nemr'den, o da Abdurrahman b. Ebi Saîd el-Hudrî'den, o da babasından naklen
rivayet etti demiş ki:
Pazartesi günü Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellenı) ile birlikte kuba'ya (gitmek üzere yola) çıktım
Benî Salim (in bulunduğu yer)'e vardığımız zaman Resulullah (Sallallahu
Aleyhi-ve Sellem) Itban'ın kapısı önünde durarak ona seslendi, İtban esvabını
sürükleyerek çıktı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Adama acele ettirdik.»
buyurdu, İtban :
«Ya Resulallah ne
buyurursun, bir adam karısı ile cima halinde iken acele ettirilirde meni
indirmezse ona ne lazım gelir? dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Su ancak su'dan dolayı
icab eder.» buyurdular.
81 - (343) وحدثنا
هارون بن سعيد
الأيلي. حدثنا
ابن وهب. أخبرني
عمرو بن
الحارث عن ابن
شهاب. حدثه؛
أن أبا سلمة
بن عبدالرحمن
حدثه عن أبي
سعيد الخدري، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم أنه قال
"إنما الماء
من الماء".
{81}
Bize Harun b. Said
el-Eyli rivayet etti (Dediki): Bize İbni Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Amr
b. Haris, İbni Şihab'dan naklen haber verdi. Ona da Ebu Selemete'bnü
Abdirrahman, Ebu Saîd-i Hudrî'den o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den
naklen rivayet etmişki,. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Su ancak su'dan dolayı
icab eder.» buyurmuşlar.
İzah:
Bu hadîs'in şerhinde
Nevevî şunları söylemiştir.:
«Malumun olsun ki şimdi
Ümmet inzal vaki olsun olmasın cima'yla gusl'ün vacip olacağına ittifak
etmiştir. Ashab-ı Kiram'dan bir cemaat guslün ancak meninin inzali ile vacip
olacağına kaildiler. Sonra bazıları bu kavilden döndü ve diğerlerinin
vefatından sonra icma «Münakid oldu.» Buhari ile Müslim'in ittifaken rivayet
ettikleri aşağıda görülecek bir hadisde Zeyd b. Halid el-Cüheni'nin Osman b.
Affan'a:
«Bir adam karısı ile
cima' ederde meni gelmezse buna ne dersin?» diye sorduğu, Osman (R.A.)'ın;
«Namaz abdesti gibi
abdest alır ve zekerini yıkar» dediği Hz. Osman'ın bunu Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ye Sellem)'den işittiği ve Ali b. Ebi-TAlib, Zübeyrü'bnü'l-Avvam,
Talhatü'bnü Ubeydillah ve Ubeydü'bnü Ka'b (R.A.) hazeratına da sorduğu onların
da abdest almayı ve zekerin yıkanmasını emrettikleri bildiriliyor. Babımız hadisinde
dahi:
«Su ancak sudan dolayı
icab eder.» buyurulmaktadır. Fakat bu Babdan sonra Müslim'in rivayet ettiği bir
hadiste cima' halinde, meni nazil olsun olmasın gusül lazım geldiği beyan
olunmaktadır. İşte ulema bu hadisle amel etmişlerdir.
«Su ancak sudan dolayı
icab eder.» hadisi sahabenin cumhuru ile onlardan sonra gelen ulemaya göre
mensuhtur. Onlara göre buradaki nesihden murad vakti ile meni nazil olmaksızın
yapılan cima'dan dolayı yıkanmak sakıt iken sonra vacip olmasıdır. İbni Abbas
(R.A.) ile başkalarına göre hadis mensuh değildir. Ondan murad uyku halinde
ihtilam olupda meni görmiyenlere guslün vacip olmamasıdır. Bu hüküm şüphesizki
bakidir.
Hadîsin manası gusül
ancak meninin çıkması dolayısiyle vacîb olur demekdir. Yani Hadisteki birinci
sudan murad hakiki su, ikinciden marad'da menidir. Buna Bedi' ilminde «Cinası
tam» derler: